31 Aralık 2015 Perşembe

Hoşçakal 2015

Karlı bir İstanbuldan yazıyorum yazımı.

2015'i karşılarken İzmirde sıcak yuvamda oturuyordum geçen yıl bu zamanlar. Hayat insanı ummadığı yerlere götürüyor ne tahmin etmek mümkün oluyor ne de engel olmak.

Şöyle bir bakıyorumda çok güzel bir yıldı 2015. Yeğenimle tüm sevdiklerimle doya doya geçirdiğim güzel bir yıl oldu. Son 3 aydır onlardan uzakta, sevdiklerime hasret olmamı saymazsak güzel bir yıldı  iyi bir işim ve yeni bir hayatım var artık.

İnşallah 2016 da çok güzel bir yıl olsun tüm sevdiklerim ve tüm insanlık için. Savaşların olmadığı, iyi insanların olduğu, dostluk ve kardeşlikle dolu güzel bir yıl olsun.

Yeni yılda, yeni hayatımda huzur, mutluluk, sağlık ve AŞK olsun :)

Yeni yıldan ilk dileğim bu akşam İzmire varabilmek ve yeni yılı İzmirde canım ailemle karşılayabilmek, bunu başardım mı yeni yıl şimdiden uğurlu gelmiş olacak bana:)

Güle güle 2015;

Hoşgeldin 2016 :)

Dilerim seninle hep güzelliklere tanık oluruz. :)



5 Aralık 2015 Cumartesi

That Winter The Wind Blows

Türü : Melodram, Romantik ( Fazlaca Ağlamaklı bir dizi kendisi :) )
Oyuncular : Jo In Sung 
                  Song Hye-Kyo





Aslında ilk olarak "A Frozen Flower- Ayazda bir çiçek " filmiyle tanıştım Jo In-Sung'la. Ama kendisine olan aşkım "Its Okay, Thats Love" dizisiyle başladı. Sonrada onun oynadığı diğer dizileri izleme sırasına aldım. 

Dizimizin esas ablası olan Song Hye-Kyo 'yuda bu diziyle tanıdım ama oyunculuğuna ve  güzelliğine hayran kaldım. Kesinlikle ikiside rollerinin hakkını vermişler. 

PATASANA - Ahmet ÜMİT

Kitap Adı : Patasana
Yazar Adı : Ahmet ÜMİT
Yayın Evi : Doğan Kitap (20. Baskı)
Sayfa Sayısı : 402 sayfa

Ne zamandır okumak istediğim bir kitabı okuma fırsatım oldu sonunda. Tahmin ettiğim gibi yine iyi bir Ahmet Ümit kitabıydı.


27 Ekim 2015 Salı

İstanbul'un En Derbederi GALATA KULESİ

Sebebini hatırlayamasamda Galata Kulesi hep özel olmuştur benim için. İstanbul'un Galata Kuleli Siluetini hep çok sevmişimdir. Galata kulesi o sağlam, güçlü duruşuna, taş duvarlarına rağmen hep sıcacık gelmiştir bana. Sonbahar gibi hüzünlü, yalnız. 
Belki de bu yüzden biraz kendimle özdeşleştirmişimdir kimbilir.


8 Ekim 2015 Perşembe

Minyonlarım çoğaldı :D

En son yaptığım Minyonum çok sevildi :) Ve bende çok sevgili arkadaşım Elifim için Minyon yapmaya başladım. Bir tane yapmaktı niyetim ama bir baktım ki üç tane yaptım bile :) 


28 Eylül 2015 Pazartesi

Taş Boyamaya devam :) ve Taş üzerine dekopaj

                                    

Taş boyama işini geliştirmeye başladım :) 

Sevdim ben bu hobi işini, gerçekten de bütün sıkıntıları unutturuyor insana. Birşeyler ürettikçe mutlu oluyorum.

Bu işlere ilk giriştiğim günden beri aklımdaydı peçeteyle dekopaj.
Malzemesini bile almıştım ama güzel desenli peçete bulamadığım için yapamamıştım. Ve işte taş üzerine peçete dekopajı yapmak için malzemelerimiz ;

21 Eylül 2015 Pazartesi

8 Eylül 2015 Salı

Minnak Kurabiyem :D


5 Eylül 2013 sabahıydı onun varlığını ilk öğrendiğim gün. Öyle farklı bir duyguydu ki. Sevinçten ağlamak ne demekmiş o gün anladım. Anneciği ve babacığı sabah uyanır uyanmaz Umayımın bana daha doğmadan aldığı hediyeleriyle birlikte verdiler müjdeli haberi. Daha dün gibi, oysa 2 sene olmuş benim minnak kurabiyemin hayatımıza
girişi.



7 Eylül 2015 Pazartesi

Mutsuz Çocukların Tanrısı - Jale DEMİRDÖĞEN


Kitap Adı : Mutsuz Çocukların Tanrısı 
Yazar : Jale DEMİRDÖĞEN
Yayınevi : Nemesis Kitap 
1. Baskı : Kasım 2012
2. Baskı : Mart 2015
Sayfa Sayısı : 292 



“ Gülümserken yüzünün yarısını kullanan insanların yüzlerinin diğer yarısı bir başka hikâye daha fısıldar ve o hikâye sana anlatılan kadar masum değildir.”

2 Eylül 2015 Çarşamba

Hayal - Jale DEMİRDÖĞEN



Kitap Adı        : Hayal
Yazar             : Jale DEMİRDÖĞEN
Yayınevi         : Nemesis Kitap
Baskı Sayısı    : 2. Baskı
Basım Yılı       : Şubat 2015
Sayfa Sayısı    : 363



“ Herkes kalbinde kocaman Hayal’ler büyütüyor; dilinde küçücük bir Dua’sı olmayanlar bile….”

25 Ağustos 2015 Salı

Kan Ağacı / Jale DEMİRDÖĞEN

Kitap Adı : Kan Ağacı
Yazar : Jale DEMİRDÖĞEN
Basım Yılı : 2010
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı :336

Kan Ağacını okuyalı çok oldu, bu yaz ablamın okumasına vesile oldum ve onun sayesinde tekrar hatırladım Kan Ağacını. Yazarın neredeyse tüm kitaplarını aldık ve yarın “Leyl”i okumaya başlıyacağım. Ve diğerlerini de okuma sırasına soktum bile. Hazır blog yazmaya da başlamışken beni bu kadar etkileyen bu kitabı yazmadan yeni kitaba başlamak içime sinmeyince  oturdum bilgisayarın başına.

2013 yılında sosyal ağlarda dolaşırken bir arkadaşımın arkadaşının : ) paylaştığı fotoğrafta karşılaştım bu kitapla. İyi ki de karşılaşmışım. Hayatımda yeri apayrı bir roman oldu “Kan Ağacı”.  O gün Jale DEMİRDÖĞEN adını ilk kez duymuştum. İzmir’de yaşayan Jale DEMİRDÖĞEN’in ikinci romanı Kan Ağacı.  Biraz araştırınca arka kapaktaki tanıtım yazısı adeta büyüledi beni. Bir türlü isim veremediğim ruh durumumu bir kelimeyle özetlemişti yazar. Bir bekleyiciydim ben “gidenlerin dönüşünü ve dönmeyenlerin ölüşünü bekleyen”


"Bir bekleyici nasıl beklemesi gerektiğini bilir. Bekleyiş ne kadar uzun sürerse, hasret o kadar anlamsızlaştırır zamanı. Saatler ve beklenenin yüzü birbirine karışır. Her şeyi unutulur o'nun;; bir tek bakışı unutulmaz. O unutulsa, zaten bekleyici olunmaz.

Herkes birini bekledi. Kimi, gidenlerin dönüşünü... Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü..." Arka kapak 

               

Birinci Baskının Ön ve Arka Kapağı 

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Gündüzsefası / Sarah JIO


Kitap Adı : Gündüzsefası / Morning Glory
Yazar Adı : Sarah JIO
Yayınevi : Arkadya Yayınları 
Sayfa Sayısı : 360 Sayfa        

“Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…. “ diyerek başlıyor anlatmaya Sarah JIO. ” Kalbin anahtarıdır Gündüzsefası.” 

23 Ağustos 2015 Pazar

Leyla ile Mecnun


İzlediklerimi anlatırken "Leyla ile Mecnun"dan bahsetmeden olmazdı. Replikler, geyikler, o şahane müzikler. Mecnun, İskender, Yavuz, Pek tabi ki Erdal Bakkal, Leylalar, Hele İsmail abi hepsinin yeri kalbimde ayrıdır.
İsmail abi o içtenliği, o temiz kalbiyle herkes gibi benimde gönlümde ayrı bir yer kazandı. 



22 Ağustos 2015 Cumartesi

“Sonra belki çay içeriz. Şansımız varsa yağmur da yağar. damlalara huzur yüklemece oynarız. Benim damlam seninkini alnından öper. güzel şeyler olur belki. sen gel bence..”

Lale Müldür


21 Ağustos 2015 Cuma

Kömürüm :)

Bilmiyorum nerden başlasamda anlatsam Kömürümü sizlere.

Kömürün bizimle ilk yazı


Ben Bir Kore Fanıyım :D

Ve İlk Blog yazımla karşınızdayım :) Sürç-i lisan edersem affola : )

İlk yazıma blogları takip etmeme vesile olan kore dizileriyle başlamak istedim. Bende yabancı dizi izlemeye yüksek lisans sırasında arkadaş önerileriyle başladım. Sanırım benim jenerasyonun ilk dizisi olan Prison Break ve Lost'la başladı yabancı dizi serüvenim. Ardından Heroes ve göz bebeğimm FRİNGE . Fringe in tüm sezonlarını hayranlıkla izledikten sonra uzun bir süre ara verdim dizilere.

Yalın, uzun, sevimli...
Kömürün annesi, Umayın teyzesi..
Aynı bünyede bir deli ve bir garip melankolik insan.
Çat bunalımın en dibi, Çat deliliğin dibi...
Güldürmeyi ve gülmeyi seven bir deli...
Bunalımdan çıkartmada başarılı ama kendini itinayla bunalıma sokmakta başarılı bir üstat :)

Wreck it Ralph - Oyunbozan Ralph

En Sevdiğim animasyonlardan birisi. Senaryosuyla kendi çocukluğuma götüren ve beni kendisine hayran bırakan film. İzlemediyseniz kesinlikle izleyin derim. Sizde Ralphi ve Venelopeyi çok ama çok seveceksiniz.  Venelopede kendimi buldum diyebilirim. Birisi beni animasyon olarak çizse en büyük arıza olarak venelopeden başkasını düşünemezdim. Tebessümle ve merakla izlerken sonundada duygulanmadan edemeyeceksiniz.