25 Ağustos 2015 Salı

Kan Ağacı / Jale DEMİRDÖĞEN

Kitap Adı : Kan Ağacı
Yazar : Jale DEMİRDÖĞEN
Basım Yılı : 2010
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı :336

Kan Ağacını okuyalı çok oldu, bu yaz ablamın okumasına vesile oldum ve onun sayesinde tekrar hatırladım Kan Ağacını. Yazarın neredeyse tüm kitaplarını aldık ve yarın “Leyl”i okumaya başlıyacağım. Ve diğerlerini de okuma sırasına soktum bile. Hazır blog yazmaya da başlamışken beni bu kadar etkileyen bu kitabı yazmadan yeni kitaba başlamak içime sinmeyince  oturdum bilgisayarın başına.

2013 yılında sosyal ağlarda dolaşırken bir arkadaşımın arkadaşının : ) paylaştığı fotoğrafta karşılaştım bu kitapla. İyi ki de karşılaşmışım. Hayatımda yeri apayrı bir roman oldu “Kan Ağacı”.  O gün Jale DEMİRDÖĞEN adını ilk kez duymuştum. İzmir’de yaşayan Jale DEMİRDÖĞEN’in ikinci romanı Kan Ağacı.  Biraz araştırınca arka kapaktaki tanıtım yazısı adeta büyüledi beni. Bir türlü isim veremediğim ruh durumumu bir kelimeyle özetlemişti yazar. Bir bekleyiciydim ben “gidenlerin dönüşünü ve dönmeyenlerin ölüşünü bekleyen”


"Bir bekleyici nasıl beklemesi gerektiğini bilir. Bekleyiş ne kadar uzun sürerse, hasret o kadar anlamsızlaştırır zamanı. Saatler ve beklenenin yüzü birbirine karışır. Her şeyi unutulur o'nun;; bir tek bakışı unutulmaz. O unutulsa, zaten bekleyici olunmaz.

Herkes birini bekledi. Kimi, gidenlerin dönüşünü... Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü..." Arka kapak 

               

Birinci Baskının Ön ve Arka Kapağı 

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Gündüzsefası / Sarah JIO


Kitap Adı : Gündüzsefası / Morning Glory
Yazar Adı : Sarah JIO
Yayınevi : Arkadya Yayınları 
Sayfa Sayısı : 360 Sayfa        

“Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…. “ diyerek başlıyor anlatmaya Sarah JIO. ” Kalbin anahtarıdır Gündüzsefası.” 

23 Ağustos 2015 Pazar

Leyla ile Mecnun


İzlediklerimi anlatırken "Leyla ile Mecnun"dan bahsetmeden olmazdı. Replikler, geyikler, o şahane müzikler. Mecnun, İskender, Yavuz, Pek tabi ki Erdal Bakkal, Leylalar, Hele İsmail abi hepsinin yeri kalbimde ayrıdır.
İsmail abi o içtenliği, o temiz kalbiyle herkes gibi benimde gönlümde ayrı bir yer kazandı. 



22 Ağustos 2015 Cumartesi

“Sonra belki çay içeriz. Şansımız varsa yağmur da yağar. damlalara huzur yüklemece oynarız. Benim damlam seninkini alnından öper. güzel şeyler olur belki. sen gel bence..”

Lale Müldür


21 Ağustos 2015 Cuma

Kömürüm :)

Bilmiyorum nerden başlasamda anlatsam Kömürümü sizlere.

Kömürün bizimle ilk yazı


Ben Bir Kore Fanıyım :D

Ve İlk Blog yazımla karşınızdayım :) Sürç-i lisan edersem affola : )

İlk yazıma blogları takip etmeme vesile olan kore dizileriyle başlamak istedim. Bende yabancı dizi izlemeye yüksek lisans sırasında arkadaş önerileriyle başladım. Sanırım benim jenerasyonun ilk dizisi olan Prison Break ve Lost'la başladı yabancı dizi serüvenim. Ardından Heroes ve göz bebeğimm FRİNGE . Fringe in tüm sezonlarını hayranlıkla izledikten sonra uzun bir süre ara verdim dizilere.

Yalın, uzun, sevimli...
Kömürün annesi, Umayın teyzesi..
Aynı bünyede bir deli ve bir garip melankolik insan.
Çat bunalımın en dibi, Çat deliliğin dibi...
Güldürmeyi ve gülmeyi seven bir deli...
Bunalımdan çıkartmada başarılı ama kendini itinayla bunalıma sokmakta başarılı bir üstat :)

Wreck it Ralph - Oyunbozan Ralph

En Sevdiğim animasyonlardan birisi. Senaryosuyla kendi çocukluğuma götüren ve beni kendisine hayran bırakan film. İzlemediyseniz kesinlikle izleyin derim. Sizde Ralphi ve Venelopeyi çok ama çok seveceksiniz.  Venelopede kendimi buldum diyebilirim. Birisi beni animasyon olarak çizse en büyük arıza olarak venelopeden başkasını düşünemezdim. Tebessümle ve merakla izlerken sonundada duygulanmadan edemeyeceksiniz.