İstanbul'un En Derbederi GALATA KULESİ

Sebebini hatırlayamasamda Galata Kulesi hep özel olmuştur benim için. İstanbul'un Galata Kuleli Siluetini hep çok sevmişimdir. Galata kulesi o sağlam, güçlü duruşuna, taş duvarlarına rağmen hep sıcacık gelmiştir bana. Sonbahar gibi hüzünlü, yalnız. 

Belki de bu yüzden biraz kendimle özdeşleştirmişimdir kimbilir.

Bundan 3 sene önce gezmek için ilk kez İstanbul'a geldiğimde ilk ziyaretimi yaptım kuleye. Ama Kuleye çıkamamıştım. Ama onun yanına kadar gidince ona olan hayranlığım arttı ve bir dahaki ziyaretimde   kuleye çıkmaya, o havayı solumaya kendimce söz verdim ve o günden sonra en büyük hayalim Galata kulesine çıkmak oldu. Toplum için küçük belki ama benim için büyük bir hayaldi :D 

Kuleye çıkamadıkça hayranlığım arttı Galataya. Ve heryerde karşıma çıkmaya başladı. Önce Sibel Can'dan sonra Halil Sezai'den  dinlediğim "GALATA" şarkısı içimde yer etti, sonra  "İncir Reçeli 2" filminde  Galata kulesine olan ilgim hikayesiyle birlikte bir aşka dönüştü.

İncir Reçeli 2'den bahsi geçen sahne

İncir Reçeli 2 ... Müthiş bir İstanbul gecesi manzarası fonda Sezenden "Hoşgeldin" çalmakta,

"-Neye içiyoruz?

-Aramızdaki en kıdemli derbedere

1500 yıl önce gemiciler için Fener kulesi olarak yapılmış. sonra başka biri eline geçirmiş, esirler için zindan yapılmış. Esirler bırakmış kendini gövdesinden, O içine atmış. 
Başka biri yangın kulesi yapmış. Yangın habercisiyken 2 kez cayır cayır yanmış, yine yıkılmamış.

Biri gelmiş rasathane yapmış. Deprem habercisiyken 2  deprem görmüş yara almış, yıkılmamış.

Bir fırtına çıkmış kubbesi uçmuş.

Beş savaş görmüş, 15 yara almış, yıkılmamış.

Şimdi O'nun yanında başka bişeye içilirse söyle ona içelim."
Bu hikayeyi öğrendikten sonra iyice özel oldu benim için Galata Kulesi. Artık kendimle özdeşleştirmek değilde imrenir oldum bu gücüne, asaletine.

Ve nihayet tam 3 sene sonra 25 Ekim 2015'te kuleye

kavuşmam mümkün oldu. Gerçekten okadar mutlu oldum ki anlatamam. (sağdaki fotoğraftada mutluluğum görünmekte:D )

Öyle güzel karşıladı ki beni Uzun zamandır kavuşmayı beklediğin birine sonunda kavuşmak, sarılıp boynundan öpmek gibiydi benim için ona kavuşmak. Ve sonunda Galata Kulesi aldı beni kollarına. 

Dünyanın en eski kulelerinden birisi olan Galata Kulesi yıllardır tek başına tüm zorluklara katlanarak sizleri İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin Galata semtinde bekliyor. Bu selvi boylu derbederimizin  yerden çatısına kadar olan yüksekliği 66,90 metre. 

Galata kulesinin kendisi kadar etrafındaki sokaklar, mekanlarda çok güzel. Galataya ulaşmakta ayrı bir keyifti benim için. Kuleye ulaşabilmek için öncelikle Karaköy'e gelmeniz gerekiyor. Tranvayla, Vapurla yada başka bir ulaşım aracıyla Karaköy'de inip. Tarihi tünelden finikülerle Beyoğluna çıkıp, o güzel sokaklardan yokuş aşağı yürüyerek varabilirsiniz kuleye. Kuleye giriş 10 TL, öğrenciyseniz 5 TL ama  turistseniz 25 TL :D 

Asansörle 7. kata kadar çıkılıyor ve son iki katı ahşap merdivenlerden çıkarak devam ediyorsunuz. Ve özel olarak işletilen kafesinden kulenin etrafını saran balkona çıkarak muhteşem İstanbul manzarasını izleyebilirsiniz. 






Kuleye çıktıktan sonra 
balkonda dilediğiniz kadar
turlayabilirsiniz.
Manzarayı tanıtıcı küçük bilgilendirme krokileri bile konulmuş.  
Kulenin üst kattaki cafesinde panoromik pencerelerden muhteşem manzara eşliğinde kahvaltınızı yapabilir, tostunuzu yiyebilir, çay-kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Kafenin fiyatlarıda İstanbul şartlarına göre çok da pahalı değil. Kahvaltı  35 TL, çay-kahve 7 TL .Manzaraya paha biçilemeyeceği düşünülürse bence gayet uygun.  

Galata kulesi yıllardır bir çok hikayeye, şarkılara, şiirlere konu olmuş. Bunlardan en sevdiğim Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun "İstanbul Destanı" adlı şiirindeki mısraları.

İSTANBUL DESTANI

...... İstanbul deyince aklıma kuleler gelir,

Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır,

Ama şu Kızkulesinin aklı olsa,

Galata kulesine varır,

Bir sürü çocukları olur ....

Bedri Rahmi Eyüboğlu 

Ben Beyoğlunun en ağır abisi, selvi boylu prensi Galata Kulesiyle, Üsküdarın incisi, narin prensesi Kızkulesinin AŞK hikayelerini de çok sevdim. Yıllardır birbirlerini uzaktan uzağa sevişleri ve kavuşamamaları içimi acıtıyor. Kimbilir belki bir gün onlarda kavuşur ne dersiniz? Neden olmasın dimi :D Bakarmısınız ne kadarda yakışıyorlar öyle değil mi ? İkisininde ayrı ayrı resimlerinde fotoğraflarında içim hüzünlenirken, birlikte olan fotoğrafları içimi ısıtıyor. Ben eminim kızımızla oğlumuz seviyor birbirlerini. 

Gitmediyseniz, görmediyseniz o manzarayı inanın bana çok şey kaçırmışsınız demektir. 

Mutlaka gidin ve bu güzel manzarayı görün. Ve inerken mutlaka merdivenlerden inerek çıkın kuleden. O minik kapıları, daracık merdivenleri, o taş tavanları, duvarları görün kulenin yalnızlığına ortak olun, havasını soluyun. İnanın bana hep gitmek isteyeceksiniz.

Bundan sonra İstanbula geldiğimde kesinlikle uğrak mekanım olacak Galata Kulesi. Bir sonraki hedefim kuleden gün batımı ve İstanbulun gece manzarasını izlemek ha birde bu delikanlımızın hazin aşkı Kızkulesini de mutlaka ziyaret edeceğim.